Çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırdığınızda onu etkileyen zararlar nelerdir?
Çocuğunuzu başkalarıyla karşılaştırdığınızda onu etkileyen zararlar nelerdir?
İyi dilek ve temenniler. Ancak anne-babanın kullandığı yöntem çocuğa zarar verebilir ve çocuğunun her zaman en iyi olmasını isteyen her anne veya baba için olumsuz olumsuz sonuçlar doğurabilir. Her iki ebeveyn de çocuklarının her başarıya ulaşmasını ister, bunların hepsi tamamen aynıdır. Bu nedenle, kardeş, akraba veya arkadaş olsun, çocukları karşılaştırmanın zararlarını ve dezavantajlarını bu yazıda gözden geçireceğiz. Çocuğunuzun diğer çocuklara göre dezavantajlarını öğrenelim.
Neden çocuğunuzu diğer çocuklarla karşılaştırmayasınız?
Basitçe, her çocuk bağımsız bir varlıktır, kimsenin tekrar eden bir kopyası değil. Her çocuğun kendine has özellikleri, kusurları, yetenekleri ve yetenekleri olduğu gibi. Hiçbir çocuk başarıları, başarıları ve hatta davranışları açısından başka bir çocukla karşılaştırılmamalıdır. Aksine karşılaştırma kendisi ile kendisi arasında olmalıdır.Şimdiki başarılarını önceki tatillerle karşılaştırmalıyız.İlerliyorsa ödüllendirilmelidir. Düşüyor olsa bile, onu teşvik etmeli ve daha fazlasını istemeliyiz. Çocuğunuzun diğer çocuklara göre dezavantajları şunlardır:
Çocukları birbiriyle karşılaştırmanın 5 dezavantajı:
Birincisi: Özgüven eksikliği ve özgüven eksikliği:
Çocuğumuzu diğer çocuklarla karşılaştırdığımızda, güvenimizi ve hayranlığımızı kazanacak kadar iyi olmadığını hissetmeye başlar. Böylece kişisel değerini merak eder. Daha sonra, karşılaştırıldığı diğer çocukların başarabileceğini başaramadığı için yeteneklerinden şüphe etmeye başlar. Bu, çocuğunuzun kendine olan güvenini azaltır ve dolayısıyla çocuğunuzun ruh sağlığını ve gelecekteki tüm yaşamını etkiler.
İkincisi, üzerindeki baskı çarpıcı biçimde artıyor:
Çocuğunuzu başka çocuklarla kıyaslamak, onun üzerindeki yükü artırır. Her zaman yetersiz kaldığını ve takdirinizi kazanmak için ekstra çaba sarf etmesi gerektiğini hissediyor. Bu ona her zaman alahsa ve yorgunluk hissettirir. Örneğin, çocuğunuz okulda daha iyi notlar alabiliyorsa, karşılaştırma yöntemini değil, ona bu konuda yardımcı olmak için teşvik edici ve ödüllendirici yöntemi izlemelisiniz.
Üçüncüsü: Memnuniyet duygularını öldürmek ve öldürmek:
Sürekli diğer çocuklara bakmak ve onları kendi çocuğunuzla karşılaştırmak, güvenliğinizin ve içsel tatmininizin yok olmasına neden olabilir. O zaman çocuğunuzun yeteneklerini, hatta bir anne olarak yeteneklerinizi ve bir ebeveyn olarak çocuk yetiştirmedeki başarınızı merak etmeye başlayacaksınız. Çocuğunuzu olumlu ya da olumsuz tüm avantajlarıyla kabul etmelisiniz. Olumsuzlukları bilimsel yollarla iyileştirebilir ve sabırlı olabilirsiniz.
Dördüncüsü: Çocuğunuzda bir nefret ve kıskançlık duygusu geliştirin:
Çocuğunuzu diğer çocuklarla karşılaştırmaya devam ederseniz, bu çocuğunuzda diğer çocuklara karşı kıskançlık ve nefreti besler ve geliştirir.Başka çocuklara karşı düşmanca davranışlarla başlar. Bu, onlarla karşılaştırmanın bir sonucu olarak onlardan gelen öfke duygusunun bir çevirisidir. Başkalarıyla karşılaştırmayarak bunu önleyebilirsiniz.
Beşincisi: Karşılaştırma, ustalaştığı görevlerde bile gerilemesine yol açar:
Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamaya devam ettiğinizde, işe yaramazlık duygusu onu kontrol altına alacak, ne kadar çaba sarf ederse etsin, başkaları ondan daha iyi sonuç alacak, övgü ve övgü alacak. Çocuk daha sonra denememeyi tercih eder ve baştan çaba göstermez ve her şeyi alır ve bırakır. Ama en tehlikelisi, senden uzaklaşmaya başlayabilir ve kendine yaklaşmaya başlayabilir.Seninle oturup seninle konuşmaktan hoşlanmıyor çünkü hep başkaları hakkında konuşuyorsun ve onları övüyorsun.
Sonunda :
Görüldüğü gibi çocukları karşılaştırmanın olumsuz bir etkisi vardır ve bunda en tehlikelisi, çocuk ve annesi arasında bir olumsuzluk duygusu oluşturması ve çocuktan uzaklaşmaya başlamasıdır.
Annelik hayattaki zor görevlerden biridir ve hatasız mükemmel anne yoktur ama bilmeliyiz ki çocuklarımızın ilk öğretmeni bizleriz.Onlar bizim söylediklerimize inanırlar ve çaresizlik ve hayal kırıklığı hissettiklerinde bize dönerler. Anne olmak, çocuğunuzun pozitif enerji aldığı güvenli sığınak ve sığınak olmak. Her zaman onun özel ve başarılı olduğunu hissediyorum.